Gelen, izleyicilere sunmuş olduğu sembolik anlatımları ve derin metaforları ile dikkat çekiyor. Film, bir ailenin kaybı sonrası yaşadığı zorlu süreçleri gerçeğe döküyor. Sadece bir kurgu hikayesinden öte, izleyiciye, hayatın karmaşasında kaybolmuş hayalleri ve unuttuğumuz değerleri hatırlatmayı amaçlıyor. Yönetmen, görsel estetiği ile duygusal derinlikleri harmanlayarak, izleyenlerin aklında kalıcı bir iz bırakıyor. Gelen'i izlemek, kendinizle yüzleşmek ve hayatın gerçekleri hakkında düşünmek için bir fırsat sunuyor.
Filmde Elif karakterine hayat veren Melisa Şenolsun, performansı ile izleyiciyi derinden etkiliyor. Elif’in babası rolünde Okan Yalabık, ailenin çatışmalarını gerçekçi bir şekilde aktarıyor. Aile dinamiklerini anlatan diğer oyuncular arasında Nazan Kesal ve Hakan Yılmaz da öne çıkıyor. Nazan Kesal, Elif’in kaybettiği anne figürünü muazzam bir şekilde canlandırırken, Hakan Yılmaz, geçmişin yükleriyle mücadele eden Elif’in ayrılmaz parçası olarak dikkat çekiyor. Bu etkileyici oyuncu kadrosu, film boyunca güçlü bir performans sergiliyor.
Gelen filmi, kaybın, hatıraların ve affetmenin derinliğini ele alıyor. Ana fikri, aile bağlarının önemini ve kaybedilenlerin ardından yaşanan duygusal karmaşayı vurguluyor. Elif'in hikayesi, her bireyin hayatında karşılaşabileceği acıları ve kayıpları simgeliyor. İzleyici, Elif’in dönüşümünü izlerken, affetmenin, geçmişle yüzleşmenin ve hayatta kalma mücadelesinin değerini anlar. Bu film, izleyiciyi düşündürmeye ve kendi içsel yolculuklarına yönlendirmeye yönelik güçlü bir mesaj taşıyor.
Gelen, görsel estetiği ve renk paletiyle dikkat çekiyor. Yönetmen, sahnelerin duygu durumlarını yansıtmak için kullandığı doğal ışık oyunları ve dikkatlice seçilen mekanlarla, izleyiciye yoğun bir atmosfer sunuyor. Çekim açıları ve kadrajlar, karakterlerin içsel durumlarını anlamamıza yardımcı oluyor. Müzik kullanımı ise sahnelerin duygusal yoğunluğunu arttırarak dramatik etkiyi güçlendiriyor.